Çocuklarda Sosyal Etkileşim

 Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren çevresindekileri anlama ve anlamlandırma eğilimindedir. Yeni doğan bebek kısa bir sürede sosyalleşme davranışları sergilemeye başlar. Kendisi ile ilgilenenlere karşı gösterdiği "gülümseme" davranışı sosyalleşmenin ilk basamakları arasındadır. Burada sosyalleşmenin kaynağı olarak anne ve babayı göstermek doğru olur. Güven ve sevgi duygusu temelinde gelişen davranışlar etkileşimi doğurur ve çocuk tepki verme süreçlerinde aktif rol alır. Çocuğun fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil gelişimi ile paralel olarak sosyalleşmenin ağı genişler.

Her ebeveyn çocuğunun iyiliği için var gücüyle çabalar. Ancak bazı davranışlar çocuğun sosyalleşme sürecini olumsuz etkiler. Ailede başlayan etkileşim, arkadaş çevresi, okul yaşantısıyla genişlemekte ve çocuk daha bağımsız olarak kendini ortaya koyabilme kabiliyetini sergiler. Ancak unutulmamalıdır ki,

👉 Arkadaş seçimine eleştirel yaklaşmak

👉 Yaşanan olaylara hemen müdahale etmek

👉 Karar alırken çocuğun fikrini sormamak 

👉 Çocuğun kendini korumasını ve ailesine iletmesini öğretmek yerine sana vurana sende vur gibi şiddete yönelik çıkarımlar yapmak vb.

Çocuğun içinde bulunduğu durumu ve gelecekteki sosyal gelişimini olumsuz etkilemektedir. Çünkü sosyal gelişimi desteklenmemiş olan birey,

👉 Topluma ve kurallara uyum sağlama konusunda yetersiz kalacak

👉 İletişim yönünden kendini ifade etmekte zorlanacak

👉 Yardımlaşma, paylaşma, işbirliği gibi değerleri yaşamak konusunda sıkıntılar yaşayabilecektir.

Bu bilgiler doğrultusunda çocuğun uygun çevre koşullarında arkadaşları ile iletişim içinde bulunmasına, sadece yaşıtlarıyla değil kendinden büyük ve küçük bireyler ile iletişim kurmasına imkan sağlanarak, burada bir çok deneyimi yaşamasına fırsatlar tanınmalıdır. Bu deneyimler sayesinde çocuk kendini ve haklarını savunmayı, sevmeyi, paylaşmayı, oyun kurmayı ve sürdürmeyi öğrenecektir. Ev ortamında ise güçlü iletişim kanalı ile sorumluluklar verilmesi, fikirlerinin dinlenmesi, kendisine fikir sorulması sosyal gelişimin temelini oluşturmaktadır.

💯Unutulmamalıdır ki, çocuk en iyi rol model alarak ve taklit ederek öğrenir. Bir örnek ile bu cümleyi açıklamak istiyorum.1920'de Hindistan Bengal bölgesinde iki çocuk bulunur. Aileleri tarafından ormana terk edilen çocuklar bir kurt tarafından korumaya alınır. Amala ve Kamala adı verilen iki kız çocuk bulunduklarında çok farklı davranışlar sergiledikleri görülür. Çocuklar yurda yerleştirilir ancak uyum sağlama, iletişim kurma anlamında büyük problemler yaşarlar. Geceleri uyumayan, kurtlar gibi uluyan, salyaları akan, hatta çiğ et gördüklerinde yemek isteme davranışları sergileyen çocuklar bir zaman sonra sağlık problemleri yaşamaya başlamışlar. Uygun şartlarda büyümeyen ve kendilerine kurtları örnek  alan çocuklar bedensel olarak bile dört ayak üzerinde durma davranışı ile kurtları taklit ettikleri görülmektedir. Burada yaşamı algılama, kendini algılama, kendini ortaya koyabilme becerileri çevrelerinde gözlemledikleri hayvanlar ile şekillenmiştir.

Çocuklarımıza sunduğumuz  ortamlar, davranışlar, tutumlar onların tüm gelişimini etkiler. Kendini tanıyan, kendini ifade edebilen, kendinin ve başkalarının haklarını savunabilen bireyler için sosyalleşme fırsatları tanınmış, sorumluluk verilmiş, inisiyatif kullanmasına olanaklar sağlanmış olması gerekir. Çocuklarımızın bu özelliklere sahip olması için bilinçli ebeveyn tutumları oldukça önemlidir.

Sevgiyle Puantiyem'de kalın.