Ana içeriğe atla

2 Yaş Sendromu "The Terrible Twos"

Dünyaya gözlerini açan bebek annesine bağımlı olarak, tüm ihtiyaçlarının karşılanması noktasında tam muhtaçlık durumundadır. Bebeklik döneminden, çocukluk dönemine geçişin sağlandığı, temellerin atıldığı bu hassas dönemde bir çok farklı davranışı çocuğunuzda gözlemliyor olabilirsiniz. 1,5 ile 3 yaş arasında gözlemlenen ve 4 yaş sonuna kadar da sürebilen  2 yaş sendromu diğer adıyla The Terrible twos tüm çocuklarda görülebilen bir durumdur. Öncelikle belirtmek isterim ki bu durum bir hastalık değildir. Psikolojik gelişimin bir parçasıdır. Bu süreci sağlıklı atlatmak bilinçli davranışlarımız ve uygun uyaranlar ile mümkündür.

2 Yaş Sendromundaki Çocuk Nasıl Davranır?

👉 Hiç böyle yapmazdı gibi cümleler kuracağınız bir süreçe girebilirsiniz.
👉 Herşeyi ağlayarak isteme durumu,
👉 Ağlama krizleri yaşama, çevresindeki eşyalara zarar verme durumu,
👉 Vurma,
👉 Bağırma,
👉 Nesneleri yere atma,
👉 Yemek yemeyi reddetme,
👉 Uyku problemleri,
👉 Huzursuz ruh hali gibi durumlar görülebilir.

Peki Çocuk Neden Bu Şekil Davranıyor?

Yukarıda bahsettiğim gibi bebek anneye tam bağımlı olduğu dönem içinden, artık kendini ifade edebileceği döneme , çocukluk döneminde geçiş aşamasındadır. Fiziksel olarak yürümeye geçmek, fiziksel eylemlerde bulunabilmek, irade göstermek, konuşmak, duygularını yansıtabilmek bu geçişte yaşanan büyük aşamalardır. 
💯 Bu aşamada çocuk ben merkezli bir döneme girer. İçinde bulunduğu çevreye kendini kanıtlamak eğilimindedir. Bu eğilim kendini dünyanın merkezine alarak bencil davranışlar sergilemesine neden olur.
👉 Kelime hazinesi gelişmemiş, duygusal gelişimini tamamlamamış olan çocuk duygularını ağlayarak ortaya koyar.
👉 Gelişimine pararlel olarak kendini keşfetmesi, kendi kurallarını koyma eğilimini dolayısıyla tepki verme sürecini doğurur.
Günün Sorusu:

Nasıl Davranmalıyız?

👉 Öfke durumunda olan çocuklarla inatlaşma eğilimine girmeyin, bu süreci daha da içinden çıkılmaz bir hale sokar.
👉 Kimin daha otorite olduğunu gösterme çabasına gerginliği arttırır.
👉 Burada altın kural oyundur. Sözel olarak anlatılamayan duyguları oyun yoluyla, oyuncakları konuşturarak, kuklaları konuşturarak mesaj vermeyi deneyin.
👉 Yaşına uygun kitaplar alarak kelime haznesinin gelişmesine, dolayısıyla ağlama eğilimi ile değil konuşma eğilimi ile sorunlarını dile getirmesine yardımcı olun.
👉 Kriz anında dikkat dağıtma politikası uygulayın. Sorumluluk vererek dikkatini dağıtmayı, duygu durumunun sönmesini bekleyin.
👉 Daha çok vakit geçirerek çocuklara isteklerinin nasıl dile getirilmesi gerektiği konusunda uygun rol ve model olun.
👉 Bu süreçte çocuğu kontrolsüz, yada çok baskıcı bir tutum sergilememek gerekir. Ancak kurallarınızı belirtin, sizde uygulayarak model olun. Kuralları uygulamadıkça yada ağlamaması için vazgectikçe, bunu keşfeden çocukta ağlama davranışının sürekli kullanma eğilimi görülür. 
👉 Sabırlı ve ebeveynlerin tutarlı davranışları en önemli hususlardandır. 

Unutmayın ki; durumun geçici ve doğal bir süreç olduğunun farkındalığı ile, sabırsız söylem ve davranışlardan uzak kalarak, sevgi temeliyle, gelişimin ilerlemesini sağlamak sizinlerin elinde.

Sevgiyle Puantiyem'de kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuklara Sorumluluk Değeri Nasıl Kazandırılır?

Sevgili ebeveynler, sevgili meslektaşlarım; Toplumun geleceği olan çocukların sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemek ve onlara insani değerler kazandırmak bugün tüm toplumun en önemli ihtiyaçlarındandır. Bu genel amaç çerçevesinde çocuğun kendisine ve topluma yararlı birey olmasını sağlayan en temel değerlerden biri de hiç şüphesiz sorumluluk değeri nin bireye kazandırılması dır. Unutulmamalıdır ki değer eğitimi ailede başlamaktadır.  Günümüzde teknolojinin yansımaları ile ebeveynler değerlerin çocuğa nasıl aktarılacağı noktasında örnek uygulamalara ihtiyaç duymaları beni bu yazıya yönlendirdi. Değer eğitimi soyut bir kavramdır. Soyut kavramların okulöncesi dönemde çocuğa aktarılması yaşına ve gelişim düzeyine uygun olan etkinliklerle kazandırılabilir. Çocuk okulöncesi dönemde aileyi, çevreyi taklit ederek uygun davranışı geliştirir. Bu anlamda bizlerin birer yansıması olan çocuklarımıza uygun rol model olmak ilk sırada yer almaktadır. Sorumluluk, bireyin yaşamı...